
Bizler bazen içki içmesini bilmiyoruz. Aslında doğru ve düzgün içtiğin zaman içki içmek o kadar kötü sonlanan bir şey değil. Hepimizin kontrolü kaçırdığı ve kustuğu zaman olmuştur muhtemelen. Babamın bana öğütlerinden biridir: “İçmeye neyle başlarsan onunla bitir.” der ve üstüne ekler: “Bu demek değil ki bira ile başla ve bira ile bitir, arada ne içersen iç. Bira ile başlarsan sonuna kadar bira iç. O zaman sorun olmaz.” Bu sözün değerini yıllar sonra öğrendim. Ben hayatımda bir kere kustum. Onda da bolca rakı içip üzerine bira ile cila yapmıştım. Şimdi size şöyle açıklayayım. Diyelim ki vücudumuzda parti var ve midemiz kapıdaki bodyguard rolünü üstleniyor. İlk olarak parti olduğunu duyan bira kapıyı çalar. “Merhaba mide, parti varmış diye duyduk. Yaklaşık 20 kişiyiz. Heineken , Carlsberg, Miller, Efes vs. Girebilir miyiz?” Mide partilerin müdavimi bira kardeşlerine müsaade eder, çünkü biranın çok fazla vukuatı yoktur. O anda içerde sadece bira kardeşler vardır ve herkes birbirini tanıdığı için sorun çıkmayacaktır. Kanka biralar birbirleriyle uyumlu bir şekilde eğlenirler. Diyelim ki ilerleyen saatlerde iskoç aksanıyla viski kapıya dayandı. “Merhaba mide, biz 2 kişi geldik. Yanımızda 2 adet püro arkadaşımız var. Partiye katılmak istiyoruz.” Mide onlara izin verdiği anda içerde herkes artık birbirini tanımıyordur. Huzursuzluk başlar. Arada bir viski “Hey heineken,hollandalı mısın nesin el kol hareketi yapma bana” diye biralara sataşır. Artık ortam eskisi gibi keyifli değildir. Çünkü herkes birbirini tanımıyordur. Hele daha sonra partiyi diğer içkiler duyar ve partiye gelirlerse karmaşa daha da büyür. “Sake”nin japon şivesiyle: “ Selam mide biz geldik. Biz partileri çok severiz. Fotoğraf makinemiz yanımızda. İçeri girebilir miyiz?” diye içeri dalmasıyla ortam iyice keşmekeş olur. Bi düşünsenize partiye rakının da geldiğini. “Mide gardaş, biz bi kenarda oturur, fazla ses etmeyiz. Biraz kavun biraz peynir, Türkiye’yi nasıl düzlüğe çıkarırız onu konuşuruz. Bizden zarar gelmez.” Bu partilere genelde en son olarak tekila katılır ve en az 5-10 kişi olarak gelir. Mide onlara başta izin vermez: “Hey tekila geçen sefer ortalığı dağıttınız. Sizi içeri alamam. Limon, tuz ortalık rezil oluyor. Temizleyene kadar canımız çıkıyor” der. Tekila “Hey amigo, merak etme. Bu sefer hiçbir problem olmayacak. Kurt yok yanımızda. İzin ver biz de girelim.” Mide ikna olur. Artık ortalık iyice keşmekeştir. Tekilalar sözünde durmaz. Sağa sola ateş ederler, dans ederler, iyice ortamda huzursuzluk artar. Hatta tekilalar bir ara çaktırmadan içeri kurdu bile sokarlar. Artık midenin sabrı taşmıştır ve bağırır :”YETER ARTIK. HERKES DIŞARI” ve sonra ekler: “ HEY SEN ORADAN DEĞİL, GELDİĞİN YERDEN. HADİ SALLANMA.” Parti sona erer. Olay aynen böyle cereyan eder.