28 Ekim 2007 Pazar

Ağzıyla içmeyi bilmek

Bizler bazen içki içmesini bilmiyoruz. Aslında doğru ve düzgün içtiğin zaman içki içmek o kadar kötü sonlanan bir şey değil. Hepimizin kontrolü kaçırdığı ve kustuğu zaman olmuştur muhtemelen. Babamın bana öğütlerinden biridir: “İçmeye neyle başlarsan onunla bitir.” der ve üstüne ekler: “Bu demek değil ki bira ile başla ve bira ile bitir, arada ne içersen iç. Bira ile başlarsan sonuna kadar bira iç. O zaman sorun olmaz.” Bu sözün değerini yıllar sonra öğrendim. Ben hayatımda bir kere kustum. Onda da bolca rakı içip üzerine bira ile cila yapmıştım. Şimdi size şöyle açıklayayım. Diyelim ki vücudumuzda parti var ve midemiz kapıdaki bodyguard rolünü üstleniyor. İlk olarak parti olduğunu duyan bira kapıyı çalar. “Merhaba mide, parti varmış diye duyduk. Yaklaşık 20 kişiyiz. Heineken , Carlsberg, Miller, Efes vs. Girebilir miyiz?” Mide partilerin müdavimi bira kardeşlerine müsaade eder, çünkü biranın çok fazla vukuatı yoktur. O anda içerde sadece bira kardeşler vardır ve herkes birbirini tanıdığı için sorun çıkmayacaktır. Kanka biralar birbirleriyle uyumlu bir şekilde eğlenirler. Diyelim ki ilerleyen saatlerde iskoç aksanıyla viski kapıya dayandı. “Merhaba mide, biz 2 kişi geldik. Yanımızda 2 adet püro arkadaşımız var. Partiye katılmak istiyoruz.” Mide onlara izin verdiği anda içerde herkes artık birbirini tanımıyordur. Huzursuzluk başlar. Arada bir viski “Hey heineken,hollandalı mısın nesin el kol hareketi yapma bana” diye biralara sataşır. Artık ortam eskisi gibi keyifli değildir. Çünkü herkes birbirini tanımıyordur. Hele daha sonra partiyi diğer içkiler duyar ve partiye gelirlerse karmaşa daha da büyür. “Sake”nin japon şivesiyle: “ Selam mide biz geldik. Biz partileri çok severiz. Fotoğraf makinemiz yanımızda. İçeri girebilir miyiz?” diye içeri dalmasıyla ortam iyice keşmekeş olur. Bi düşünsenize partiye rakının da geldiğini. “Mide gardaş, biz bi kenarda oturur, fazla ses etmeyiz. Biraz kavun biraz peynir, Türkiye’yi nasıl düzlüğe çıkarırız onu konuşuruz. Bizden zarar gelmez.” Bu partilere genelde en son olarak tekila katılır ve en az 5-10 kişi olarak gelir. Mide onlara başta izin vermez: “Hey tekila geçen sefer ortalığı dağıttınız. Sizi içeri alamam. Limon, tuz ortalık rezil oluyor. Temizleyene kadar canımız çıkıyor” der. Tekila “Hey amigo, merak etme. Bu sefer hiçbir problem olmayacak. Kurt yok yanımızda. İzin ver biz de girelim.” Mide ikna olur. Artık ortalık iyice keşmekeştir. Tekilalar sözünde durmaz. Sağa sola ateş ederler, dans ederler, iyice ortamda huzursuzluk artar. Hatta tekilalar bir ara çaktırmadan içeri kurdu bile sokarlar. Artık midenin sabrı taşmıştır ve bağırır :”YETER ARTIK. HERKES DIŞARI” ve sonra ekler: “ HEY SEN ORADAN DEĞİL, GELDİĞİN YERDEN. HADİ SALLANMA.” Parti sona erer. Olay aynen böyle cereyan eder.

14 yorum:

NMA dedi ki...

İçmek... Yer ve zaman ayırt edilerek yapılması gereken bir eylem belki de. Benim gibi içme konusunda ucubik olan bir beşer için ne anlam ifade eder? Şöyle bir iki tanesine terskronolojik olarak bir göz atalım:

Bloody Mary: Garson nasıl yazılacağını bilemediği zaman Boşver adamım! Kanlı Nigar yaz gitsin diyerek ortama neş'e kattığım bir içkidir. TAM BİTİRMEDİM, KUSMADIM, MİDEMDE OLAY ÇIKMADI.

Baileys: Etrafımda litrelerce bira tüketen beşerlerin arasında ters konik bardakta sunumu yapılan tatlı mı tatlı bir içkidir. TAM BİTİRDİM, KUSMADIM, MİDEMDE OLAY ÇIKMADI.

Archers: Harika Avcı'nın hafif erotik filmlerinde ağzını yaya yaya istediği içkinin ta kendisidir. TAM BİTİRDİM, KUSMADIM, MİDEMDE OLAY ÇIKMADI.

Pina Colada: Mizansende içeyazdığım bir içkidir. Ramazan çıkışına denk geldiğim için Sezgin'in torpil yaparak bol alkol kattırdığı bir içkidir. TAM BİTİRMEDİM, KUSMADIM AMA DİZLERİM KARINCALANDI.

Midemde olay çıkmadı şimdilik likiditeye bağıl olarak. Ama bu güzide gönderi için alayı'ya teşekkürü bir borç bilirim. Sus, sus betimleme alayı...

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Asıl olay tekiladır,7. shottan sonra midede olay çıkartmasada dışarıda olay çıkartırır.Az ve öz diyenler için birebir.Bu arada tad alarak içtiğim nesne...

Baileys kahveyle hoşuma gidiyor.

Rakı HAKKATTEN adamı bozuyor.

Votka sabah baş ağrısı illaki yapıyor.Son içtiğimde sabah sadece votka kustum.(ulen smirnoftu ama neyse)

Ama az bira az tekila karıştırmak bişi yapmıyor.arz ederim.
öpüjemm sizişşiii...

N-ayı-m dedi ki...

Neyle başlıyorsan onla bitir hipotezine katılıyorum, zira kendimin öyle bir karışım yapıp kaba tabirle g.tü başı dağıttığım hiç olmadı ama dağılan insanlar gördüm, otobüs durağına kusanlar mı ayakta duramayanlar mı dersiniz. Burada genelde karıştırılan bira-rakı olmuştur.

Üstte yazılan yorumlarda karıştırılan içkilerden sonra midede ne gibi olaylar çıkmıştır bilemiyorum. Ama benim pek niyetim yok karışım yapmaya, risk almaya değmez, ağzımla içerim olur biter.

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Ağzımızla içmesini bildiğimiz gibi,ağzımızdan da geri çıkarmasını biliriz. :))

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Benim bira-rakı karışımında midem bulanmıyor nedense kardeşlerim. Çok fazla rakı içersem zaten midem bulanıyor ama biraya bağlı değil yani. Yalnız rakı-cin karışımı acayip bulandırıyor.

Hatta bir keresinde üniversitede okurken arkadaşın doğum gününde meyhaneye gitmiştik, adı Zindan, İstiklal Caddesinde, Fasıl falan vardı (hey gidi hey gençlik işte :) ). O gün 3 duble rakı üstüne 2 cin içmiştim ve kusmuştum. Üzerine istiklal caddesinde yerlere uzanıp yatmıştım, sürünmüştüm. Sarı dolmuşlarla eve dönmüştük, bir şey hatırlamıyorum yolla ilgili.

Kuzenim alayı olayı çok güzel anlatmış, aynen katılıyorum ve kendi nacizane bir sözümü de ben eklemek istiyorum.

"hayatta insanı 2 şey çarpar, biri otomatik kapı, diğeri ise cin"

Bailey’in hastasıyım ben. Ama 49 Ytl falan sanırım. Şu anda carrefour’da Bailey’in muadili olan King Charles var 29 Ytl veya ona benzer bir şey daha var 26,5 a aldım geçen gene carrefour’da o da güzel alkolü 17.5 hatta daha sert. Bizim üniversite zamanlarında böyle ucuz yoktu biz de kendimiz yapardık :) ismini de “Baby’s” koymuştuk. İnsan özlüyor o günleri. Şu anda maliyeti 20 ytl yi bulduğu ve değmeyeceği için yapmıyorum, 26,5 luğu alıyorum ama yine de siz kutup ayısı kardeşlerimle paylaşayım tarifini.

Malzemeler: Tekel kakao likörü, Ülker karamelli çikolata, ikram esnasında süt, tencere, cezve, yeterli kadar su, kaşık, huni, süzgeç, viski bardağı, buz, belki toz şeker.

Yapılışı: Bir adet tencereye, cezvenin yarısı içine girecek şekilde su ile doldurulur ve su kaynatılır. Cezvenin içine Ülker karamelli çikolata kırılarak konur. Cezve, tencerenin içinde kaynamış olan suyun içine konur ve karamelli çikolata eritilir. Sonra bu eritirmiş karamelli çikolatanın içine kaşıkla yedirie yedire cezvenin üstüne kadar kakao likörü doldurulur. Burası önemli, huninin üzerine süzgeç konur, süzerek bu karısım diğer kakao likorü şişesine dökülür ve şişenin kapağı kapatılıp çalkalanır. Baby’s imiz hazır. (not: tadına bakın azıcık, Eğer şekersiz gelirse Baby’s den biraz cezvenin içine alıp, kaynamış suya yine sokun ve kaşıkla yediririlerek şekeri eritin, toz şeker.)

İkram esnası: Viski bardağına 2 parmak kadar soğuk süt ve 2 adet buz konur. İçine de dilediğiniz oranda Baby’s koyulur.

Bir dahaki programımızda ise babamın tarifi olan “Şekerli Şarap” anlatılacaktır :)

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

tembel adam yaratıcı olacağı gibi fakir adam da yaratıcı olabiliyormuş :)
böyle tarifler işimizi görür,devamını diliyoruz ve bekliyoruzzzzz

NMA dedi ki...

Of bu tarifler ayıyı yoldan çıkarır, tadından içilmez. Etrafta kırıp koyacak buz da kalmadı artık beşerlerin deep-freeze ünitelerine saldırırız...

Buyuk ayi dedi ki...

Kisa surede kelebek gibi ucmak isteyenlerce . Bence karistirmak iyidir. Tabiki ilerleyen saatlerde deep freeze’e saldirmak veya buldugun birlerini ari gibi sokmak belki tum ayilara yakismayan davranis olsada ari kiligina girdigini anladigin an uyumak en guzeli bu buyukayinin deneyimi:)

5.yok yok bilmem kacinci  bardaktan sonra icilenleri aklinda tutamamak azda olsa yasamin ciddiyetinden uzaklasmak guzel. Bunu icmeyen ayilar bilmez onlarca anlamasiz cunku bu sacmadir gerci onlarin dusuncesinide katilmiyor degilim o ayrii.
Buyuk dusunurumuz Sebnem Ferah demiski rakamlarda yanlislik olabilir ama:
”on kadeh sarap on nefes duman bana yeter …” banada yeter hatta kelebek gibi ucarim pistlerin onunde.Su ano kadar aciyorumki kucuk ayiya. Ertesi sabah Rock muzikte halay cektigimi kucukayi soylemese hatirlamayacaktim.neyse ben eglenmistimde kucuk ayi eglendimi o supheli?!

Herneyse benim herhangi bir tarifim yok cicimayi gibi icki yapmada ama denemek isterim :)
AMA hangi ickinin neyle iyi gittigini kendi agiz tadimca soyluyim 3 bardagimi bitirene kadarki buyukayinin deneyimince :)
sarapla peynir
birayla cips,
rakiyla balik, peynir.
Vaiskiyle puro,
votkayla portakal yada herhangi bir meyva
2. bardaktan sonra onemi yoktur ne yediginin veya ictiginin cunku anlamazsin hersey guzeldir o an :)
HEY CAKALIM!(o kadar aciyorum ki kucukayi sana :)…

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

bana küfret ama bana acıma:)küçük ayı kalbimle oynama.İşte karşınızda 3. kadehten sonra ağzıyla içmeyi bilmeyen büyük bir ayı.:)) kendisini halaydan sonra yerlerde topluyordum.Kayığın halatını ayağınıza dolayıp kayığı çekip,içine bindiğinizi,akabinde gelen görevliye "n'olur be abi,keyif çıkarıyoruz izin verde oturalım şu kayıkta" dediğini,eve dönerken çantalarınızı,bir omzumda büyük bir ayı,diğer omzumda turuncu bir ayıyı taşıdığımda,alkol alan ayıların ne kadar ağır olabileceğini farkettim.Ama en son istanbul'da ayılık yapmaya gittiğimizde (ilhan ve ARA bilir)bende ağzımla içmedim ve de sonuç, turuncu ayının bana fırça çekiyordu:)biranın üzerine içilen sek votka adamı döndürüyormuş:)Anlayacağınız; büyük ayılar fokları yutarak yerken,küçük ayılar onlara özeniyorlar:))Halay güzeldi beaaa ama :)

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Kardeşlerim yoğun isteğiniz üzerine tarifini yapıyorum, gerçi çok ta tariflik bir şey değil de :)

Şekerli şarap’ın yaradılışı 35-40 yıl öncesine dayanmaktadır. O zamanlar, babam ve arkadaşlarının maddi zorluklarından dolayı bol alkol alacak paraları yokmuş. Bu yüzden Şekerli şarap, ucuz şarap alıp, şekerleyip tadının düzeltmesi ve kısa zamanda kafayı bulmak için tasarlamıştır. Benim sevmemin ve kullanmamın nedeni ise midemde gastrit olduğu ve bu suretle midemin yanmaması ve tatlı içkileri daha çok sevdiğim içindir. Kısa zamanda kafayı bulmanın taktiği ise şekerdir çünkü şeker kana çabuk karıştığı için yanına alkolü de alıyor ve hızlıdan zom durumuna getiriyor insanı.

Şimdi gelelim yapılışına; Takriben 100 ml ye 10 gr şeker şeklinde karıştırılıyor ama şarabın markasına ve sertliğine göre değişebiliyor. 70 lik bir şaraba 1 – 1,5 çay bardağı gibi. Çok koyarsanız bu seferde genzinizi yakmaya başlar, kararını deneye deneye kendiniz belirleyin bence, merak etmeyin karar noktasını yakalarsınız birkaç seferde. Karıştırmak için farklı yöntemler kullanılabilir ama ben 2,5 litrelik kola şişesine 2 tane 70 lik şarabı koyup, 140-150 gr toz şekeri ilave edip, şişenin dibinde şekerin tortusu kalmayacak şekilde kapağını kapatıp çalkalıyorum. İsteyen arkadaşlar kaba koyup, kasıkla da karıştırıp yedirebilir. Ayrıca babamlar içine biraz da kola koyuyorlarmış ama ben gerek görmüyorum.

Denenen şaraplar: Dikmen litrelik şarap (kuzenim alayı da deneyip, onaylamıştır), Güzel Marmara ( namı değer köpek öldüren :) ) ve benim önerim olan fakat bulunması Ankara’da zor sanırım (çünkü geçen yılbaşında kuzenim alayı ile Bahçeli 7 ve Dikmenin her yerine baktık bulamadık) Kalyon şarabı. Biricik şarabı ile yapmayın güzel olmuyor. Diğer ucuz şarapları denemedim. Bir de benim tavsiyem cipsli fıstık ile tüketilmesidir bence gayet hoş oluyor. Bir de 30 Ekim tatilinde bira ile kaymaklı ekmek kadayıfı yedim mükemmel oluyor bence :)

Buyuk ayi dedi ki...

Simdi utandim. kucuk ayiya ve digerlerine ornek olacagimiza verdigim orneklere bak.Eee ne yaparsin 3 yil aradan sonra kendimi parti icinde bulunca tabiki ne kadar buyukte olsak kaybetmistim kendimi ama cok eglenmistim hayati 1 gunde olsa ciddiye almamak guzeldi. ne akla hizmet ayagima dolayipta kayigi nasil cektim nasil bindim suyun ustunde oynayan kayiga o kafayla. zaten hersey donuyordu etrafimda. ama turuncu ayida cilginmis onu sevdim. artik beni bir daha kabul edermisiniz Istanbul partisine bilemem ama kabu ettiginizde hani hata yapip ben gene rock muziginde halay cekmek isterim arti horon tepecem dahada abartip:)

not: buyuk dusunurumuzun adini yanlis yazmisim Ozlem Tekin olacakti. bu hata yuzunden de tum ayilardan ozur dilerim.

NMA dedi ki...

Yahu emy pek güzel ağız ve burun mukozamızı sulandırıyorsun tarifler ve betimlemelerinle, her şey iyi güzel de. Benim iglonun yakınlarında cips, fıstık, ekmek kadayıfı satın alabileceğim bir alışveriş kompleksi yok. Varsa yoksa fok balığı, anemon, şakayık ve kar. Eldeki malzemelerle yapılabilecek bir şey yok mudur? Şöyle Frappe ya da Smoothie tarzından? Emine S. Beder Ayusu bi aralar tarif veriyordu sanki ama yetişemedim ben onlara...

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

NMA-yı kardeşim tam elindeki malzemelerle yapabileceğin çok özel bir tarifim var aslında ama ne yalan söyleyeyim kimseyle paylaşmıyorum çünkü üzerinde biraz daha çalışıp, patent alıp köşeyi dönme planlarım var ama siz kutup ayısı kardeşlerim ben buldum diyerek fikir çalmazsınız diye düşünüp ve güvenip, paylaşmak istiyorum.

Anemon'lu Fok Smoothie (Türkçe ismi anemon'lu fokyarık)

Malzemeler

2 tane yeni avlanmış fok, dalından yeni koparılmış 1 defne yaprağı ve şakayık yaprağı, 1 adet dağ lalesi (anemon) 1 kova kar. Varsa salça. Tuz karabiber.

Hazırlanışı

Yeni avlanmış fok balığı pençe yardımıyla ikiye bölünür, sonra arasına defne yaprağı (burası önemli) gidik gidik yapılarak içlerine konur ve tepsiye yerleştirilir. Diğer bir tencerede ise kar eritilip kaynatılır. Kaynamış olan kar suyu tepsinin üstüne dökülür ve daha önceden 235 derece ısıda 10 dakika kadar ısıtılmış olan fırına verilir. Salça başka bir tencerede kar suyu ilave edilerek kaynatılır

Servis Anı

Bir adet şakayık yaprağı üstüne koyularak, salça gezdirilerek ve tuz karabiber dökülerek servis yapılır. Anemon ise genç ve güzel kutup ayısı sevginiz için masaya konur.

NMA dedi ki...

Hızırayu gibi yetiştin emy, dert görmeyesin e mi (emy vs. e mi)

Bu tarif sadece gönül eğlendirmelik değil, bir o kadar da doyurucu zannımca. Tez zamanda deneyeceğim ama önce defne yaprağı bulmam gerekiyor, aksi taktirde gidik gidik ekleyeceğim başka bir besin bulabilir miyim endişesine düşeceğim...