9 Aralık 2007 Pazar

Ayıların teveccühü

İnsanoğlu yüzyıllardan beri biz ayıları kendilerine bir takım mesajlar vermek için kullanıyor. Bu konuda bizim hiç fikrimizi almadıkları açık. Bizleri bu ata sözlerine ya da özlü sözlere alet etmenin amacı nedir acaba? Bu mesajları verirken niye kendilerini kullanmazlar anlaması güçtür. Örneğin “Aç ayı oynamaz” sözü niye bizi içermektedir? Biz mi bu kadar çıkarcı hayvanlarız sadece? Merak ettiğim niye “Aç insan oynamaz” demiyorlar? Geçmişte bazı kardeşlerimizi topluluk içerisinde ipe bağlayıp tef çalarak oynatmaları ve “hamamda karıların(kadınların) nasıl bayıldığını” canlandırmamızı istemeleri normal değil iken birde bu sözle geçmişten bugüne kendilerine dersler çıkarmaları benim hiç hoşuma gitmemektedir. Açken de oynarız biz gerekirse. Sanat için soyunuruz da. Hamamda kadınların bayılmasını her istenildiğinde canlandırırız da. Bunun içinde öncelikli olarak hamamda bayılan kadınların arasında belli bir süre (1-2 ay) bulunmak ve rolümüzün inceliklerine adapte olmamız gerekiyor. Bunun için gerekli imkanlar sağlanıyor mu peki? HAYIR. Biz ayılar iyi aktörlerizdir. Günümüzde de birçok filmde yer almaktayız. Başarılı işler çıkarmaktayız. Ayrıca “köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek” sözü vardır ki o ayrı bir konu. Biz o kadar salak hayvanlar mıyız ki bu ikiyüzlülüğü fark etmeyelim? Ayrıca bizim köprüde işimiz ne? Biz genelde dağda bayırda gezeriz, türümüze göre kutuplarda takılırız. Sırf “dayı” kelimesiyle kafiyeli diye bu verilen mesajda gene “ayı” kelimesini geçirmek ne kadar gerçekçi? Hem diyelim gerçekten insanoğlundan bir birey köprüde bizimle yürüyor ve sürekli bize “hadi köprüyü geçelim dayı” diye hitap ediyor. Bize dayı denmesi bizim kültürümüzde bir iltifat değildir ki. Bu lafın üzerine hiçbir ayı yüzü kızararak hafif utangaç bir tavırla : “Ne demek insan kardeş, ne dayısı, teveccühünüz” diye cevap vermez. Hele dişi bir ayıya bu laf tam bir hakaret olabilir. İnsanoğlu kendini kandırmasın. Biz ayıyız ve bizim kendimize has doğamız ve kültürümüz var. Bu sözleri kullanıp mesajlar verirken bizi alet edip komik duruma düşmesinler lütfen.

4 yorum:

NMA dedi ki...

Güncel yazınızı okurken, sevgili Uygar (Alayı), pek bir hiddetli ve kuduruk bir tinsel durumua büründüm. Öyle bir pençe basmışsınız ki...

Hayır madem vecizelerde ayılara atıfta bulunulacak, neden yazınızda da belirttiğiniz gibi alakasız durumlarda atıf işlemi gerçekleştiriliyor. Neden doğru dürüst yerlerde ayı atfı bulunmuyor?

Ayı gönlümüz ister şöyle vecizelerde rol alalım ama nerdeeeeee....

"Boz ayı kara gün içindir"
"Ev alma ayı al"
"Ayı gibi yar kutup gibi diyar olmaz"
"Hatasız ayı olmaz"
"Sabreden ayı muradına ermiş"

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Önceki yazılarımda yazdım diye hatırlıyorum ama "seni gördüm ay zannettim, ayı gördüm sen zannettim" lafını hiç sevmiyorum. Ayı ile insanı aynı kefeye koyup, bizim gibi eşsiz varlıkları insanlarla eşit tutuyorlar. Ne iğrenç bir durum.

Nma-yı kardeşim gerçekten dediğin gibi öyle vecizelerde rol almak lazım birkaç örnekte ben vereyim.

“Dağ dağa kavuşmaz, ayı ayıya kavuşur”
“ayı ayıya küsmüş, ayının haberi olmamış”
“ak kutupayısı, kara gün içindir”

veya söyle türkülerimiz olması lazım.

“kutup ayımın gezdiği dağlar meşeli civanım”
“Aman Bre Deryalar Kanlıca Deryalar, Biz kutupayısıyız deryalar”
“Kesik çayır biçilir mi, sular soğuk içilir mi? Kutupayımdan geç diyorlar, seven yardan geçilir mi? ”

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Esas sinir olduğum şeyi yazmayı unutmuşum kardeşler. Rahmetli üstat Barış Manço'nun şarkısı. Böyle güzide bir üstadın böyle bir şarkı yapması beni çok kırmıştı, şarkıyı dinlediğim anda günlerce ağlamıştım :( şaka bir yana kardeşler şarkıları olsun, kişiliği olsun, müzisyenliği olsun kendisi çok sevdiğim bir sanatçıydı, nur içinde yatsın. Şarkıyı hatırlamayanlar için sözlerini alta yazıyorum, yorumu size bırakıyorum

"Bugün hava güzel dedim ki hanıma
Haydi kalk giyin de çıkalım biraz
Bak cıvıl cıvıl kuşlar uçuyor
Dalları basmış erikle kiraz

Çoluk çocuk cümbür cemaat
Piknik yapalım ne dersiniz ha?
Ev halkı uçtu yihhu aslan baba sen çok yaşa

Yolda düşündüm bizim çocuklar tanımıyorlar hayvanları
Bir hayli garibime gitti doğrusu bir baba olarak verdim
kararı
Anında bir ters U dönüş doğru hayvanat bahçesine
Biliyoruz ayıp oldu hakim bey ama zar zor girebildik
içeriye

Bak evladım buna ayı derler
Ormandan inip şehre gelirler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler

Evet babacım ona ayı derler
Ayılar bizleri çok severler
Ağır mağır hantaldır ama
Armudun iyisini ayılar yerler

Seninde canın günün birinde
Armudun iyisini yemek isterse
Sakın ha aman manava gidip te
Armutları tek tek elleme

Adamın kafası bir atarsa
Bayramlık ağzını bir açarsa
Sana neler der biliyor musun
Mahalle duyar rezil olursun

A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI
Maksat çoluk çoçuk öğrensin hayatın çetin yollarını
Kaptırmasınlar kimseye kafalarını ve kollarını
Hani baba olarak vazifemiz tabi uyandırıp ikaz etmek
Uzunlar yanmıyor hakim bey kısa yoldan anlatmak gerek

Hayvan sevgisi tabiki lazım ama herşey karşılıklı
Ben seni seveyim sende beni say ki bozulmasın ağzımızın
tadı
Armudun iyisini zaten o yer bir eli yağda ötekisi balda
Buramıza geldi artık hakim bey takdir sizden birazda ite
kaka

A de bakayım -A- bi de Y de -Y- şimdi bi de I -I-
Oku bakayım AYI oku bakayım AYI"

NMA dedi ki...

Bir de yetmezmiş gibi tezahürat boyutunda yansıtılan aranjede sosyolojik olarak kümelenen insan ırkı "AYI" kelimesini çeşitli şekillerde ifşa etmeye teşvik edilmekteydi hatırlarsanız...

"Yalnız kızlar", "hadi erkekler", "cümbür cemaat", "bütün mahalle" gibi öbeklerden sonra hep bir ağızdan "AAAAYIIIIII" diye haykırılmaktaydı...

Yazık ki ne yazık... Sonuna kadar katılıyorum emy (cicim ayı)'ya...