23 Eylül 2007 Pazar

Çocukluğumuzun Yalanları

Küçükken ebeveynlerimizin bizleri yapmamızı istemedikleri şeylerden uzak tutmak için birçok yalan uydurduğu bir gerçektir. Bazen bunun bizler üzerinde ne gibi kalıcı etkiler bırakabileceğini düşünemezler. Çocuk aklı işte her şeye inanır ve inandığı şeyin doğru olmadığını öğrendiği ana kadar da ona sıkı sıkıya tutunur. Hepimiz “öcü” diye bir yaratığı hayallerimizde şekillendirmişizdir. Yemeğini ye yoksa öcüler yer seni, uslu dur yoksa öcülere veririm seni. Birbirimizi kapının arkasından pat diye fırlayıp “böööööö öcü” diye korkutmamış mıyızdır çoğu kez? Bu “öcü” hepimizin kafasında farklı bir şekilde canlanmıştır. Ben bu öcüyü kafamda puslu siyah renkte insan silueti olarak hayal ettim. Kafası vardı ama yüzünü hiçbir zaman şekillendiremedim beynimde. Gizemini hep korudu benim için. Çocukluğumun en karanlık köşelerinde beni alıp götürmeye hazırlıklı olarak yaramazlık yapayım diye bekledi. Yaptığım zamanlar azdı ama çok şükür o anlarda da annem insaflı çıktı. Hiçbir zaman vermedi beni onlara. Gerçekten bu “öcü” nedir ve nerden gelmiştir bilmiyorum ama korkutucu bir şey için değişik bir isme sahip olduğu aşikar. Birde bu öcülerin çocuklarla ne alıp veremediği var onu bilmiyorum. Çünkü belli bir yaştan sonra hiçbir korkutucu yanları kalmıyor. Bütün etkileri çocuklarda. Trafikte iki yetişkinin birbirine “niye sinyal vermedin öcüler yesin seni” yada “bütün suç senin öcülere verilesice adam” dediğini duydunuz mu? Bu lafı duyan hiçbir yetişkin “aman abi gözünü seveyim verme beni öcülere” demez. Öyle olsa bugün ülkemizde çoğu mahkeme kararı “sanığın öcülere verilmesine” diye sonuçlanır ve hakim kalemini kırardı. Oysa öcünün etkisi geçiyor belli bir yaştan sonra. Yaramaz çocuklarla besleniyor bunlar nedense. “Buyrun öcü bey, elimizde yaramaz çocuk kalmadı ama çok açız derseniz uslu verebiliriz” sorusuna öcü : “Yok ben almayım. Uslu çocuk sabaha kadar uyutmaz beni, gaz yapar şimdi” diye cevap veren bir şey olmalı bence. Çok şükür ben çok yaramaz bir çocuk değilmişim demek ki. Şu an hayatta olmamdan ve burada sizlerle birlikte ayı olarak varlığımı sürdürmemden belli.

18 yorum:

NMA dedi ki...

Ah o ebeveynler yok mu o ebeveynler... Dimağlarında ve fantastik uslarında gizledikleri binlerce sadistik imgeleri doğurdukları çocuklarına tatbik etmede üstlerine yoktur.

Hemen bir örnek aklıma gelir gibi oldu, paylaşayım istedim...

Benim bir arkadaşımın (kutup ayısı değil kendisi) arkadaşının (o da kutup ayısı değil) annesi bu arkadaşımın arkadaşı küçükken bu arkadaşımın arkadaşının arkadaşları yaramazlık yaptıklarında çocukları kuytu duvar diplerine çekip aynen şöyle diyormuş:

"Çocuk değilsin sen... Cücesin... CÜCEEEEEE... Anlıyor musun? Bir cücesin!!!!

Çocuğu hayal edebildiniz mi? Yaşadığı şoku? Kadını hayal edebildiniz mi? Ya havaya kalkan elini ve işaret parmağını?

Çocuk nasıl bir ilişki kuracak kafasında onu düşündünüz mü? Cüce nedir? Cüce ile insan kıyaslaması, cüce ile çocuk kıyaslaması, cücenin zıttı dev değil miydi yahu?...

Zor iş çocuk olmak... Kutupta da olsan ekvatorda da zor iş çocuk olmak...

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Bu kadın hala yaşıyor mu,yaşıyorsa tanışmak isterim;nasıl bir düşünce tarzıdır çocukları kuytu köşeye sokup cücesin sen diye dikte etmek.Dayım kuzenime "seni çuvala koyup kömürlüğe kapatırım" dediğini bilirim piskopatça ama türk aile yapısında kendi çocuğuna tehditte bulunursun.Ama bu teyze kişiliği çok ilginç!

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Gelelim bana; benim bütün korkularımı su yüzüne çıkarıp, hayal gücümün ışık hızıyla çalışmasını(özellikle korktuğum anlarda)ve körpe beynimin abuk sabuk düşüncelerle doldurulmasını sağlayan kişi,sizin de büyük ayı olarak bildiğiniz ve tanığınız ABLAMdır.Bu büyük ayı benim küçüklüğümü,burnumdaki sümüğü yemekten başka bir zevk alamaz hale sokmuştur.Daha iki yaşındakken ben evde bilinçsizce koşarken, önüme bir anda suratına taktığı korkunç maskeyle atlayıp, korkunç çığlıklar atarmış.Korkudan titrermişim.(Ne yazık ki şu an o durumu yeğenim ayısı yaşamaktadır)Tabi beynim bunları hatırlamak istemiyor.Sonra sürekli beni döverken annem geldiğinde,"hiç anne spor yapıyoruz"dermiş suratına sıçramış benim kanımla:)Ama en kötülerden birisi şuydu; bilincimi hatırlayabilecek bir yaşta,resim okuyup yazı okuyamadığım bir yaşta,hayvanlar ansiklopedisinde ki bizon sürüsü resmine bakarken, ablama olacak ayı "bak bunlar seni yemeğe geliyorlar" demişti. Resimde, o an bizonlara baktığımda,gözlerindeki beni yeme isteğini görmüştüm ve tam iki seneye yakın onları bekledim.Taki okumayı çözünceye kadar.İki sen böyle ziyan oldu gitti...:)

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Bide ben Çalıkuşu dizisinde (80 dönemi bilir)"şşşt şştt küçük hanım ,küçük hanım" repliğiden ölesiye korkardım.neyseki teyzemde korkardı allahtan, hep onun yanında yatardım. Ne tırstırıcı bir sesti o yaw.bide korku filmlerindeki çocuklar benim ömrümü çürüttü hep.özellikle shining teki piskopat çocuk,üç tekerlikle bisikletle, koca otelde niye zivil zivil gezersin be çocuk.bu gerizaklı çocuk daha da küçüklüğünde hayvan mezarlığında da oynamıştı."dede benimle oyun oynar mısın"repliğide beynimden silinmemiştir.bu repliği söyler ve yatağın altından çıkar bir anda. Düşünün ben izlediğim günü gecesi iki yatağın arasında yatırılmıştım.Ne zaman çıkacak diye beklemiştim tüm gece,tavanı izleyerek.ulen hala ve bazen yatağımın altında çıkacak sanıyorum,elinde neşterle. tüylerim diken diken şuan.

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Dedelerimizin bize anlattığı bir hikâyeyi bilinçlendirmek adına sizlerle paylaşmak istiyorum.

K.Ö (Kutuplar Öncesi) 212 yıllarında, Polarville kentinde kutup ayıları ile insanlar mutlu mesut yaşıyorlarmış. Bir müddet sonra insanlar bu üstün varlığı anlayamayıp " Ya bunlar donmadan nasıl yaşıyor? Aklımız hayalimiz almıyor, yaşayamaz kardeşim öyleyse CADI bunlar. CADI! CADI! " diye düşünüp, ellerinde meşale " Yakalayın hepsini! yakın yakın bunları! " diyerek yakalamışlar ve kardeşlerimizi cahillikten dolayı, beyaz güzelim postlarına kıyıp, boş yere diri diri yakmışlardır :(

Fakat bundan 20 yıl sonra " Kara Ayı" lakabıyla anılan (kendisi beyaz bir kutup ayısı'dır. Yanlış anlaşılmasın gözü kara olduğu için "Kara Ayı" denmiş) Rüstem efendi , bu haysiyetsiz insanları ve soyunu sopunu yakalayıp, afiyetle bir güzel yemiştir ve intikamımız acı da olsa alınmıştır.

Bu olaydan sonra bu hikaye " Rüstem’in Öcü " olarak anılmıştır. Aynı yanlış anlaşılmaların yaşanmaması, ders olması, insanları bilinçlendirmek ve cahillikten uzaklaştırmak için, bu hikaye yıllardan beridir çocuklarımıza anlatılır. Fakat zamanla, kulaktan kulağa misali eksikleşmiş, unutulmuş ve sadece "öcüye veririm seni" sözü kalmıştır. Aslında buradaki öcü, Rüstem’e veririm seni manasındadır.

NMA dedi ki...

Bu "çocukları bir şeye yahut birisine verme" eylemi de neyin nesidir yahu!

emy'nin yorumundan sonra daha yoğun soru işaretleri belirdi usumda...

Dört grupluk bir cümle oluşturma kaynağı resmen. Lütfen cümle oluştururken her gruptan bir adet öge seçip yan yana yerleştiriniz... (Not: Bazı gruplarda tek öge bulunmaktadır, zorunlu olarak seçilmeleri gerekmektedir)

GRUP 1
------

Yemeğini yemezsen
Dersini çalışmazsan
Odanı toplamazsan
Beni üzersen
Kardeşini döversen
Postunu taramazsan

GRUP 2
------

seni

GRUP 3
------

öcülere
bizonlara
yecüc mecüclere
Rüstem'e
albino zencilere
bedensiz varlıklara
yedi uyurlara
ayıboğanlara

GRUP 4
------

veririm.

Örnek:
Postunu taramazsan seni ayıboğanlara veririm.

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

Küçükken şu Tombi denen cipsleri pek bi severdim,özellikle fıstıklı olanları.Annem yemeyeyim diye bunların imalatında, yemekhane ve lokantaların artık yağlarının kullanıldığını söylemişti.Bir süre inandım ve yemedim ama sonra atın ölümü arpadan olsun diyerek tekrar yemeye başladım.

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Eğer bana inanmayan arkadaşarımız olursa, aşağıdaki linkte "Rüstemin Öcü" olayının temsali resmi bulunmaktadır.

Tıklayınız

Bu resimdeki kutup ayısı Rüstem efendi'yi, bidonlar insanları, kola kutusu gibi olan şeyler insanların çocuklarını, baz istasyonu gibi olan şeylerde insanların evlerini temsil etmektedir.

N-ayı-m dedi ki...

Bir de otobüste veya muhtelif kalabalık umumi yerlerde gürültü ve yaramazlık yapan çocuklara annesi tarafından sarfedilen bir cümle vardır:
"yaramazlık yapma bak abi kızıyor" ya da "amca kızıyor". Bu sırada cümlede sözü geçen amca ya da abi de kaşlarını çatarak çocuğu yaptığı şeyden vazgeçirmeye çalışır. Tabi o amcayı ya da abiyi ilk kez görmüştür çocuk, olaya ciddi yaklaşan birisi fena halde korkutabilir veledi. Ama şimdiki çocuklar pek yemiyorlar böyle şeyleri, hatta o amcaya el hareketi çekip küfür edeni bile gördüm ben.

NMA dedi ki...

Bir de beni yedirtmeye kalktıkları ögeler arasında gayet vahşi, ecnebilerin gory olarak nitelendirdikleri cinsten olanlar vardı...

Kurban bayramı dönemlerinde bedeninden ayrılmış, alt çenesi ile üst çenesi sadece birkaç diş grubu temasında bulunan, dili komple boşluktan yana kaymış, retina tabakasında parlak yeşil kaplamalı sineklerin cirit attığı, kesik kısmından akan kanların toprakla karışıp kopuk parçaların lime kumaş görüntüsü verdiği spiral boynuzlu koç başları vardı mesela.

Böyle sanki bana bakar gibiydi ama bi cansızlık da vardı. Ama yine de yaramazlığımın deşifre edildiği durumlarda yenmem için verileceği korkusu için iyi zemin hazırlıyordu ne yalan söyleyim...

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

Bir de ben ilkokuldayken bizim okulda ağızdan ağıza dolaşan bir At Ayaklı Adam söylentisi vardı.Birbirimize bunları anlatır,sonra inanıp korkardık.Efendim bu At Ayaklı Adam bizim okulun hemen yanındaki parkta geceleri saat 00:00 da ortaya çıkarmış da sonra ne yaparmış hatırlamıyorum.

N-ayı-m dedi ki...

NMA-yı'nın gruplarına Grup 5 olarak eklenti yapmak isterim:

GRUP 5
------
Kanını emerler...
Döverler...
Aç bırakırlar...
Gerisini bilemem...
Bir tarafını koparırlar...
Ağzına acı biber sürerler...
Karışmam bak...
....

Örnek:

Yemeğini yemezsen seni bedensiz varlıklara veririm, kanını emerler...

NMA dedi ki...

n-ayı-m ile tartışıp dertleşirken "Çocuk Bertaraf Edici Söz Öbeği Üretme" uygulaması yapmaya karar verdik...

Şimdilik henüz ilk versiyonu, azıcık abuk ama ilerleyen zamanlarda güncellemeyi düşünmekteyim...

Artık çocukları korkutmak için bugün ne söylesem diye marif takvimsel düşüncelere gitmeye gerek kalmayacak. Tıklayın üresin öbeğiniz...

Çocuk Bertaraf Edici Söz Öbeği Üreticisi

N-ayı-m dedi ki...

Programın 1.1 versiyonunda çeşitli düzeltmeler ve geliştirmeler yapılacaktır. Şimdilik korkutucu cümle garantisi verilmemektedir :) program geliştiricimiz NMA-yı bu güzel işten ve bizi zahmetten kurtardığından dolayı tebrik ediyoruz.

Uygar (Alayı) dedi ki...

Harika bi program. Bütün ebeveynlerin çok işine yarayacak. Çocukların karşısında sinirli bir şekilde ve ne dediğini bilmez bi halde kitlendikleri zaman tıklayacaklar. Tebrikler. Çok faydalı. 30 günlük deneme versiyonu olacak mı?

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Bilinçaltına kazınmanın getirdiği yaratıcılıklarda sınır yok bakıyorum.Öcülere vermenin orjinalinden,bertaraf cümlelerine kadar.Hepimiz cüceydik bir dönemler ve unutamadığımız olaylar var.Peki ya YAKARİ nin atının sesine ne demeli!!!

yorumcu dedi ki...

yakari benim bugünlere gelmeme vesile olan yegane tv1 izlencesiydi.o da çocukluğumuzun bir yalanıydı, sonra sakallı bebek yalanı vardı ki, karanlık ve buz gibi bir köyün ortasında (bizim köye kış erken gelmişti ki zaten içanadolunun ortası) SEVGİLİ halacığım bize sabah gazetesinde okuduğu haberi gözlerini pötrlete pörtlete korka korka aktardı.köylük yerde gece tuvalete giden/gidebilen/gitmiş biriydim o zamanlar(6 yaşlarında).bu olaydan sonra benim dimağımda sakal,bebek,köy,soğuk,tuvalet ve köpek uluması aynı anlamları taşıdı.şıdı.ıdı.dı.

Emy (Cicim Ayı) dedi ki...

Bence de çok başarılı bir çalışma olmuş. Hepimiz birgün anne baba olacağız. Şimdiden bu sözleri çalışıp, pratik yapmak için mükemmel bir program. 5. Guruba "yerler" kelimesini de eklemenizi rica ediyorum.

Örnek :
Yemeğini yemezsen seni öcülere veririrm, yerler.