2 Ağustos 2007 Perşembe

Beyaz Leblebi Projesi

Dün İlhan arkadaşımla Tandoğan'dan Kızılay'a yaptığımız yürüyüşle eski okul günlerini yad ettik. Eskiden o yolu yürür ve beyaz leblebi yerdik. Siz hiç ağzınıza 30-40 tane beyaz leblebiyi aynı anda attınız mı? Bir yandan onları dişlerinizle parçalamaya çalışırken bir yandan yanınızdaki arkadaşınızla konuşmaya çalıştınız mı? Bütün o beyaz leblebiler ağzınızda bulamaç haline gelirken susuzluk hissettiniz mi? Hissettiğiniz o susuzluğun üstüne içecek birşey bulamadığınız oldu mu hiç? Olmamıştır tabi. Bilemezsiniz o duyguyu. En azından hayatında bir kere her insanın ağzına haddinden fazla leblebiyi atması gerekli bunları yaşaması için. Yerli ya da yersiz ağzınıza haddinden fazla sözcük sığdırdığınız günleri düşünün. Hiç olmazsa bu sadece beyaz leblebi. Başkalarının canını sıkmaz. Vay be konuyu nerden nereye bağladım. Neyse sadede gelelim. İlhan ile dedik ki bir gün bir odaya toplayabildiğimiz kadar insan toplayalım ve 500 gr. beyaz leblebi alalım. Herkes ağzına haddinden fazla beyaz leblebi doldursun ve muhabbete başlayalım. Bir ağızda haddinden fazla leblebi ve sözcük aynı anda olamayacağı için neler olacak bir görelim dedik. Bu projemizi en kısa zamanda gerçekleştirmek istiyoruz. Sponsor: KOCATEPE KURUYEMİŞ

16 yorum:

NMA dedi ki...

Kimbilir ne kadar güzel duygularla okulunuza gitmişsinizdir. İmrendim doğrusu. Biz öyle leblebi falan yemezdik. Biz en ekstrem olarak yolda yüyürken birbirimizin ağzına şöyle metal yordamıyla falan çarpıp dişlerini dökerdik. Böyle anılar falan vardı ama tabii leblebi tecrübemiz olmamıştı hiç.

Bu arada... Projenin deney aşamasını dört gözle bekliyorum. Özellikle deneklerin fotoğraflanmasını talep ediyorum.

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

İlkokuldayken bizim okulun karşısında bi İlyas bakkal vardı.Orada minicik poşetlerin içinde leblebi tozu satılırdı.Bir toz bulutu görür ve içinden "hepe,epe,hüpü,püü" gibi konuşma çabaları duyarsak bilirdik ki o toz bulutunun içinde leblebi tozu çeken bir grup ilkokul çocuğu vardı.O tozlar şimdi kalmadı.Nerde o eski tozlar.Bu geleneği yeniden canlandırmaya çalışan siz aydınlık Türkiye'nin gençlerini kutluyorum.

N-ayı-m dedi ki...

Peki siz hiç ay çekirdeklerini dağ gibi olana kadar biriktirip hepsini topluca yediniz mi? En az toplu leblebi yeme hadisesi kadar tat veren bir olaydır, herkese tavsiye ederim. Her insan mutlaka bir kere yaşamalıdır diye düşünüyorum. Leblebiden farkı ise ağızda toz oluşturmaz, işin içinde el ve ağız emeği vardır, emekçi insanlar için daha uygun bir yöntemdir, hazıra konmazsınız. Konuşma zorluğu da çektirmez ama işin zevki burada diyorsanız tercih sizin. Bu aksiyon da dili damağa yapıştırabilir, bol bol su içme gereği duyabilirsiniz.

Uygar (Alayı) dedi ki...

Naim bey, yeni fikirlere her zaman açığız. Yaptığınız yorum bende tepeleme çekirdek ve haddinden fazla beyaz leblebi ikilisinin bi arada nasıl olacağı merakını uyandırdı. Çekirdeğin kötü yanı yanlış insanların eline geçerse çevreyi kirletme riskinin çok çok daha fazla olması. Ne de olsa kabuklu bir yemiş kendisi.Bu bakış açısından bakmanızı rica ederim. Yoksa antep fıstığı çoğumuz için bir numaradır muhtemelen...

Unknown dedi ki...

Bakınız üstadım, yanlış ellere geçemsi halinde ne gibi zararlar yaratacağı konusunda tezle öne sürdüğünüz Helianthus annus L. kabukları doğa tarafından kolaylıkla tolere edilebilen organik maddelerdir. Düşününüz ki; Cicer arietunum bitkisi tohumlarının kavrulması suretiyle elde edilen beyaz leblebi yanlış ellede ne sonuçlar doğurabilir? Yanlış kişi ya da kişiler-ki ben yanlış kişiyim- tarafından tüktetilmesi halinde, CH4 ve türevlerinin emisyonu, atmosferdeki, insanın solunumu için gereken kalitede temiz hava miktarını azaltabilir. Bunu okul dönemimizdeki sınıf içi deneylerimizden hatırladığınızı umarım.
Saygılarımla...

ilhanalan dedi ki...

Yapılacak deney hakkında basın duyurusu!

Merhaba,
Bu deneyi sabırsızlıkla beklediğinizi biliyoruz. Yeterli "bildiğin insan" popülasyonu sağlandığında deney gerçekleştirilecektir.

Tahmini deney zamanı:
BLZG: 21.08.2007 - 12:36:53:00

(BLZG: Bozankaya Ltd. Zamanına Göre)

Bu deney aşağıdaki kurum ve kişiler tarafından desteklenmektedir. Adı geçen kişilere desteklerinden dolayı teşekkür ederiz:

1) Artur Stienberg, Professor of Anthropology, MIT, artur@mit.edu

2) Harvard-MIT Division of Health Sciences&Technology

3) Wenijang Yuo, Berkeley Uni. Brain and Cognitive Sciences Dept.

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Yalnız bu olayın kökeni leblebiyle başlamıştır.Arkadaşlar emperyalist düzen oyunlarıyla leblebinin boyanmış beyaz yüzeyine aldanarak ağızlarını beyaz leblebiyle doldurmuştur. Ne yazık! Oysaki ağız dolusu leblebi,yanındaki arkadaşınla konuşmaya çalışırken ağızdan leblebi püskürmesi ve susuzluk hissi... Orjinali budur!

Uygar (Alayı) dedi ki...

Merhaba Volkan bey, öncelikle sonradan gelip nasıl bir anda küçük ayı olduğunuzu anlamadım bu bir?? Sonradan gelip daha bir yazınız bile yayınlanmadan nerden geliyor bu artislik bu iki?? Beyaz leblebi sert olduğu için çiğnemesi daha zor oluyor ve uzun süre ağzınızın içinde cebelleşmeniz gerekiyor. Bu sebeple bu proje için beyaz leblebi tercih edilmiştir.Bilgilerinize...

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

Uygar bey,Volkan Bey en son aramıza katıldığı için küçük ayı olmuştur zaten.Sizler ise orta boy ayı,aile boyu ayı,2.5 litrelik ayı,bozayı,balayı,alayı olabilirsiniz pekala.Herkes istediği ayı olmakta özgürdür.Burada yönetici(administraktör) ayı benim,ben karar veririm.Lütfen beni bir daha böyle müdahalelerde bulunmak zorunda bırakmayın.

Uygar (Alayı) dedi ki...

Sevgili yönetici ayım, öncelikle saygılarımı sunuyorum.Hürmetler efenim. O zaman söyleyin ona artislik yapmasın. Bu arada bende alayı olmak istiyorum. Tekrar saygılar

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

Uygar Bey,o zaman sizi "alayı" ediverdim. Profilinizde görünen adınızın yanına parantez içinde "alayı" yazarsanız resmen alayılık ünvanına sahip olmuş olacaksınız.Alayınıza saygılar ulen.

Adsız dedi ki...

Sevgili küçükayı merihvolkan arkadaşımız olayın tarihine inip bizi aydınlatmıştır, teşekkürü borç bilirim; ancak deney söz konusu olduğunda ve katılacak insan silsilesinin konuşma hacmi hesaplandığında, deneyde beyaz leblebinin kullanılmasının, denekler açısından daha güvenli olacağını değerlendirmekteyim. Yine de hani şöyle ağzımızın tadıyla bi' deney yapalım da alem şenlensin diyorsak, leblebinin hası olsun, öyle "beyaz leblebi", yok efendim, orta sınıf üstü leblebi falan bizi bozar.

Ayrıca, bütün bu sevgili 'ayı' ortamında yıllardır bu önismi hakkıyla taşıyan bana, ayıların hası, özü, en hakikisi anlamına gelen "hasayı" ismini uygun görürseniz pek mesut olurum...

Arz ederim...

Alperen (Yönetici Ayı) dedi ki...

Sayın 2ba,"Hasayılık" ünvanını alabilmek için üzerine beyaz leblebi tozu ile karıştırılmış birer kilo bal dökülmüş 2 adet erişkin foku (çiğ ve bütün halde olacak) Ankara'da, Ağustos sonuna kadar seçebileceğiniz herhangi bir güneşli günde, açıkhavada saat öğleyin 12:00 de 1,5 m x 1,5 m x 1,5 m boyutlarında bir buz kalıbı üzerinde buz tamamen erimeden önce yiyebilmek zorundasınız (kutupların erimesini temsilen).Bu sırada çekeceğiniz video görüntünüzü noterden onaylatarak KAÜK'e (Kutup Ayısı Üst Kurulu) gönderdiğiniz takdirde video, kurulumuz tarafından incelenecek ve uygun görüldüğü takdirde "Hasayılık" ünvanı tarafınıza törenle takdim edilecektir.Saygılarımla.

merihvolkan(küçük ayı) dedi ki...

Ya anlatamadım galiba beyaz leblebi değil leblebi olacak.Yani ünvan alabilmek için beyaz lebeli tozu ile karıştırılmış bal değil,leblebi tozu ile karıştırılmış bal olması gerekmektedir.KAÜK te yasa açığı vardı, bu açığıda Uygar Bey(alayı)gibi ayılar suni gündemler oluşturarak leblebi gibi köklü bir yemişimizi beyaza çevirerek ırkçı düşüncelerinide ortaya koyuyorlar. BUNLARIN ALAYI HATALI VE YANLIŞ DAVRANIŞLARDIR.
İKİBA arkadaşımızı tanırım kendisi hasayı ünvanını almak için KAÜK ün isteklerini yerine getirebilecek azimde ve kararlılıktadır.

Uygar (Alayı) dedi ki...

Volkan bey, deney için 500 gr leblebiyi ben alıyorum. Masraflar benden. Sizden ricam küçük ayı olarak bu kadar küçük mevzulara kafayı yormamanız. Gerekirse ortaya karışık yaparız.Ayrıca 2ba hanım benim tanıdığım 2ba ise "orta sınıf üstü" leblebi bizi bozar falan demez. Herhalde başka 2ba olmalı bunu yazan kişi. :P Bu arada tatildeyim. Bana laf atıp durmayın. :)

Adsız dedi ki...

Bende denek olmak istiyorum. Bi de nickimin 'Joe' olarak anılmasını:)